Türkiye’de vergi mevzuatlarına göre, anonim ve limited şirketler her yıl belirli bir oranda kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür. Bu verginin ne olduğunu, nasıl hesaplandığını ve kimlerin vergi mükellefi olduğunu öğrenmek için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Kurumlar Vergisi Nedir?

Devletler, vatandaşlarına sundukları hizmetler ve tesis ettikleri imkanlar için vergi toplarlar. Bir ülkede gelir elde eden bireyler veya işletmeler, elde ettikleri gelirden belirli bir payı vergi olarak devlete öderler.

Gerçek kişilerin gelirlerinden yapılan vergi ödemeleri gelir vergisi olarak adlandırılırken, tüzel kişiliğe sahip anonim ve limited şirketlerin elde ettikleri gelirler üzerinden hesaplanan vergi türüne ise kurumlar vergisi denir. Bu vergi, çalışanların maaşlarından her ay kesilen gelir vergisinin, kurumların gelirleri üzerinden alınan versiyonu olarak düşünebilirsiniz. Bu vergi ile ilgili esaslar 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır.

Kimler Kurumlar Vergisi Mükellefidir?

Kurumlar vergisi mükellefleri, tüzel kişilikler olmalıdır. Bu bağlamda anonim şirketler, limited şirketler veya sermaye şirketleri olarak nitelendirilen komandit şirketler vergi mükellefidir. Buradaki en kritik husus şahıs şirketleri ile ilgilidir. Yasal mevzuatlara göre, şahıs şirketleri tüzel kişilik olarak kabul edilmez ve bu nedenle mükellef değildirler.

Sermaye şirketlerinin yanı sıra iktisadi kamu kuruluşları, kooperatifler, vakıf veya derneklere ait iktisadî işletmeler ve iş ortaklıkları da kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür. Bu vergiye tabi olan kurumların vergi mükellefiyetleri ikiye ayrılır. Bu ayrım, kurumların kazançları elde ettikleri bölge üzerinden yapılır. Dar mükellefiyet olarak adlandırılan durumlarda, iş merkezi Türkiye’de bulunmamasına rağmen ülke sınırları içerisinden gelir elde edilmesi söz konusudur. Tam mükellefiyet ise daha geniş kapsamlıdır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan ifadelere göre tam mükellefiyet; kanuni merkez olarak ifade edilen faaliyet adresleri veya iş merkezleri Türkiye’de bulunan şirketlerin Türkiye içinde ve Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tümünün vergi kapsamında olmasıdır. Dar mükellef ve tam mükellef tanımlarında, kanuni merkez (faaliyet adresi) ve iş merkezi kavramları belirleyici faktörlerdir. Kanuni merkezler; işletmelerin tüzüklerinde ve kuruluş aşamasındaki sözleşmelerinde ilgili resmi makamlara bildirdikleri faaliyet adresidir. İş merkezi ise o işletmenin fiilen işlerini yürüttüğü adreslerdir.
Örneğin; Türkiye’de kurulan ve sözleşmesinde adres olarak İstanbul’un belirtildiği bir şirket için faaliyet adresi İstanbul’dur.

2023 Kurumlar Vergisi Oranı Nedir?

Kurumlar vergisi oranları, Kurumlar Vergisi Kanunu 32. maddesinde açıklanır ve dönemsel olarak devletin uyguladığı mali ve ekonomik politikalar kapsamında değişebilir. 2023 yılında kurumlar vergisi, kurumların kazançları üzerinden %20 oranındadır. Varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları, bankalar, emeklilik şirketleri, sigorta ve reasürans şirketleri, yetkili döviz müesseseleri, elektronik ödeme ve para kuruluşları için ise 6361 sayılı kanun kapsamında %25 olarak uygulanır.

Kurumlar Vergisi Nasıl Hesaplanır?

Kurumlar vergisi hesaplanırken, vergi mükellefi olan kurumların ilgili hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safî kurum kazançları dikkate alınır. İlgili kanunda açıklanan esaslara göre; şirketlerin gayrisafi hasılatından yasalarca kabul edilen giderler ve varsa geçmiş yıllara ilişkin zararlar düşüldükten sonra elde edilen tutar safi hasıladır. Safi hasılaya kanunlarca uygun olmayan giderlerin de eklenmesi ile vergi matrahı oluşturulur. 2023 yılı için bu matrahın %20’si o yıla ait olan vergi olarak karşınıza çıkar.

Bu vergi hesaplanırken kanunlarca kabul edilen işletme giderlerinden bazıları şunlardır:

  • Yemek giderleri,
  • Seyahat harcamaları,
  • İletişim giderleri,
  • Araç kiralanması ya da alım giderleri,
  • Giyim harcamaları.

Bu giderlerin şirket faaliyetleri için harcanmış olması gerekir. Örneğin çalışanların şahsi market harcamaları ya da seyahat giderleri şirketin gideri olarak gösterilemez.

Türkiye’de uygulanan vergi mevzuatları, kurumların geçen yıllardaki zararlarının da cari yıldaki kurum kazançlarından indirilebilmesine olanak tanır. Vergi beyannamesinde zarar mahsubu olarak bilinen bu işlemde, her yıla ilişkin zararlar ayrı ayrı gösterilmelidir. Zarar mahsubu uygulamasından geriye dönük en fazla 5 yıllık zararlar ilgili kurumlar vergisi beyannamesindeki kurum kazançlarından düşülebilir. Ayrıca şirketler ilgili yıla ilişkin tüm kazançlarını tek bir beyannamede sunar. Bayiler, şubeler vs gibi diğer alt oluşumların kazançları tek bir beyanname ile sunulur.

Kurumlar Vergisi Nasıl Ödenir?

Kurumlar vergisi ödemeleri, vergiye tabi olan kazançlar üzerinden oluşturulan beyannameler yoluyla yapılır. Bu vergiyi ödemekle yükümlü mükellefler, cari yıla ait kazançlarından oluşturulan vergi matrahlarına ilişkin beyannamelerini, takip eden yılın 4. ayı içerisinde vergi dairelerine teslim eder. Vergi ödemeleri, beyannamenin verildiği ayın son gününe kadar yapılır.

Cari yıl tahakkuk edecek olan vergiden mahsup edilmek üzere, vergi mükellefleri 3 ayda bir geçici vergi öderler. Bu ödenen geçici vergilerin tutarları, yıl sonunda kesinleşen vergi tutarından düşülür. Vergi ödemelerinizi, vergi dairelerine fiziksel olarak giderek, Gelir İdaresi Başkanlığı internet vergi dairesi portalı üzerinden ya da anlaşmalı bankaların online kanalları veya şubeleri aracılığıyla yapabilirsiniz.

Kurumlar Vergisi Beyannamesi Nedir? Ne Zaman Verilir?

Kurumlar vergisi beyannamesi, vergi mükellefi olan kurumların ilgili yıla ilişkin ödemesi gereken vergi tutarını beyan ettiği resmi evraklardır. Bu beyannameler, Nisan ayının sonuna kadar verilmelidir.

Kurumlar vergisi beyannamesi örneklerini Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kurumsal internet sitesinden indirebilir ve ilgili alanları eksiksiz bir şekilde doldurabilirsiniz. Doldurulan beyannameleri, bağlı bulunan vergi dairelerine mesai saatlerinin bitimine kadar teslim edilmesi yeterlidir. GİB’in sunduğu e-Beyanname uygulamasını kullanan işletmeler, beyannamelerini ilan edilen son gün saat 23:59’a kadar dijital ortamda sunabilirler.

Amortisman nedir? Nasıl hesaplanır?

Bu yazımızda, işletmelerin kullanmak üzere aldıkları varlıkların eskimesi veya yıpranması durumunda gösterilen gider payı olan amortismanın ne olduğunu, çeşitlerini ve yöntemlerini anlattık.

Amortisman Nedir?

Amortisman, işletmedeki duran varlıklar için aşınma, yıpranma ya da eskime payını ifade eder.

Duran Varlıkların Amortismana Tabi Olma Süresi

Bir duran varlığın amortismana tabi olabilmesi için işletmede bir yıldan fazla kullanılması gereklidir. Diğer bir ifadeyle, iktisadi kıymetin faydalı ömrünün bir yıldan uzun olması gereklidir.

Bu nedenle, duran varlıklar alındıkları yılda gider olarak kayıtlara intikal ettirilmezler, faydalı ömrü boyunca amortisman ayırma yöntemi ile kısım kısım gider yazılırlar. Bu durum muhasebenin temel kavramlarından olan dönemsellik ilkesinin de bir gereğidir.

Bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için alım değerinin 2022 yılı için en az 2.000 TL olması gereklidir. Belirtilen bu değer her sene Maliye Bakanlığı tarafından yeniden değerlemeye tabi tutularak arttırılmaktadır. Dolayısıyla, ilgili tutar 2023 yılı için aynı kalmayacak ve farklı olacaktır.

Hangi Kıymetler Amortisman Hesabına Dahil Edilir?

Vergi Usul Kanunun 313. maddesine göre işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz kalan:

  • Gayrimenkuller ile gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler (VUK md 269)
  • Alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmleri amortismana tabidir.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, bir iktisadi kıymetin amortismana tabi olması, iktisadi kıymetin elde edilme değerinin Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen faydalı ömürlere göre kısım kısım gider yazılmasını ifade eder.

İktisadi kıymete ait amortisman tutarı, bir iktisadi kıymetin alış bedelinin amortisman oranı ile çarpılmasıyla bulunur.

Faydalı Ömür Nedir?

Faydalı ömür, bir iktisadi kıymetin kullanım süresi yani ekonomik ömrüdür.

İlgili VUK Genel Tebliğlerinde (333,365,389 ve 458 numaralı Tebliğler) hangi duran varlığın kaç yıl faydalı ömrü olduğu belirlenmiştir. Gelir İdaresi tarafından bu tebliğlerde belirlenen iktisadi kıymetler ve faydalı ömürleri birleştirilerek bir liste haline getirilmiştir.

Bu listenin birinci ve altıncı bölümleri binalar, demirbaşlar, bilgisayarlar, taşıtlar gibi her sektör için geçerli olan genel anlamda iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerine ayrılmışken; yedinci bölümden itibaren sektörel bazda ayrım yapılmıştır.

Dolayısıyla, örneğin tarım sektöründe faaliyet gösteren bir işletmeniz varsa ve faaliyet alanınızla ilgili bir duran varlık alımınız söz konusu ise, listenin yedinci bölümüne; yine aynı şekilde ağaç ürünleri imalatında faaliyet gösteriyorsanız, listenin yirmi üçüncü bölümüne göre faydalı ömür tespiti yapmanız daha doğru olacaktır.

Faydalı ömrü bilinen bir iktisadi kıymetin amortisman oranını bulmak için aşağıdaki formülden yararlanılabilir.

Amortisman Oranı = 1 / Faydalı Ömür

Yukarıda bahsedilen listeyi incelediğiniz zaman, listede hem faydalı ömürlere hem de amortisman oranlarına yer verildiğini görebilirsiniz.

Birikmiş Amortisman Nedir?

Birikmiş amortisman bir sabit kıymetin alış bedelinin, faydalı ömrüne göre ilgili dönemlerde giderleştirilerek hesaplanan cari amortisman tutarlarının yıllara göre kümülatif olarak toplamına eşittir.

Birikmiş Amortismanlar “257-Birikmiş Amortismanlar” hesabında takip edilir. Bu hesap aktifi düzenleyici pasif karakterli bir hesap olduğu için amortisman ayrıldığı zaman bu hesaba alacak kaydı yapılır.

Aşağıdaki amortisman tablosu örneğimize göre bilgisayara ait yıllık amortisman bedeli hesaplaması şöyledir:

Duran varlık alış bedeliAmortisman oranıYıllık amortisman tutarı
5.000 TL0.251.250 TL (5.000×25%)

Hesaplanan yıllık amortisman tutarı kayıtlara aşağıdaki şekilde yansıyacaktır. Amortisman yıllık olarak hesaplandığı için bu kaydın 31 Aralık 2022 tarihinde yapılması uygun olacaktır. Şayet amortisman aylık ya da 3 aylık olarak hesaplanırsa, hesaplandığı ayda ya da geçici vergi dönemlerinde aşağıdaki kaydın yapılması gerekir:

Hesap koduBorçAlacak
1.250,00 TL
770,01 Demirbaş Amortismanı0
257,01 Demirbaş Birikmiş Amortismanı1.250,00 TL

770 Genel Yönetim Giderleri ve 257 Birikmiş Amortismanlar ana hesaplarının altında alt hesaplar açıldığı varsayılmıştır.

Yukarıdaki örneğimizden yola çıkarak yıllık amortisman tutarı hesaplanarak giderleştirilen bilgisayar için birikmiş amortisman tutarı da aşağıdaki gibi olacaktır:

YıllarYıllık Amortisman Tutarı
(Yıllık Amortisman Gideri)
Birikmiş Amortisman Tutarı
(Birikmiş Amortisman Gideri)
20221.250,00 TL1.250,00 TL
20231.250,00 TL2.500,00 TL
20241.250,00 TL3.750,00 TL
20251.250,00 TL5.000,00 TL

Yukarıdaki tablodanda da anlaşılacağı üzere birikmiş amortisman tutarını bulmak için her sene ayrılan yıllık amortismanların toplamı alınır. (Birikmiş amortisman bölümünü anlatırken amortisman yöntemi olarak normal amortisman yöntemi kullanılmıştır.)

Amortisman hesaplama yöntemleri nelerdir?

  1. Normal Amortisman:

Bu yöntemde amortisman tutarı alış bedeli üzerinden Maliye Bakanlığı tarafından tespit ve ilan edilen oranlara göre hesaplanır.

  1. Azalan Bakiyeler Yöntemi:

Bu yöntemde amortisman tutarı ilk yıl alış bedeli üzerinden, sonraki yıllarda ise net defter değeri üzerinden hesaplanır. Azalan bakiyeler yöntemini sadece bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerden dileyenler uygulayabilir.

VUK mükerrer madde 315’e göre Azanlan Bakiyeler Yönteminin uygulanmasından aşağıdaki kurallara dikkat edilmesi gerekir:

  1. Her yıl, üzerinden amortisman hesaplanacak değer, daha önce ayrılmış olan amortismanlar toplamının düşülmesi suretiyle bulunur. Enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde, üzerinden amortisman ayrılacak değer, amortismana tâbi iktisadî kıymetin düzeltilmiş değerinden daha evvel ayrılmış olan amortismanların toplamının taşınmış değerleri indirilmek suretiyle tespit edilir.
  2. Bu usulde uygulanacak amortisman oranı % 50’yi geçmemek üzere normal amortisman oranının iki katıdır. Yani örneğin, amortismanı oranı %40 olan bir sabit kıymet için azalan bakiyeler yöntemi uygulanmak istenirse bu yönteme göre hesaplanacak amortisman oranı normal şartlar altında %80 (normal amortisman oranının iki katı) olması gerekirken, kanun maddesindeki kısıtlama nedeniyle amortisman oranı %50 olarak dikkate alınır.
  3. Bu usulde amortisman süresi normal amortisman nispetlerine göre hesaplanır. Faydalı ömür süresinin son yılına devreden bakiye değer, o yıl tamamen yok edilir (amortisman yoluyla gider yazılır.)

Diyelim ki bir sabit kıymetin faydalı ömrü 5 yıl ve azalan bakiyeler yöntemi ile amortisman hesaplanıyor. Bu durumda yine 5 yıl için amortisman ayrılır ama amortisman oranı hesaplanırken azalan bakiyeler yöntemine göre bulunur. Bu örnek için 5 yıl faydalı ömür için normal amortisman oranı %20 , azalan bakiyelere göre amortisman oranı ise %20 x 2 = %40 olur.

  1. Fevkadele Amortisman:

Fevkalede amortisman yöntemi VUK madde 317’inde ifade edilmiştir. İlgili maddeye göre amortismana tabi olup

  1. 1 – Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden;
  2. 2- Yeni icatlar dolayısiyle teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılmaz bir hale gelen;
  3. 3 – Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalan;

Menkul ve gayrimenkullerle haklara, mükelleflerin müracaatları üzerine ve ilgili Bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen “Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri” uygulanacağı hüküm altında alınmıştır.

  1. Madenlerde Amortisman:

VUK’un 316. maddesinde İşletme sebebiyle içindeki cevherin azalmasından dolayı maddi değerini kaybeden madenlerin ve taş ocaklarının imtiyaz veya maliyet bedelleri, ilgililerin, müracaatları üzerine bunların büyüklük ve mahiyetleri göz önünde tutulmak ve her maden veya taş ocağı için ayrı ayrı olmak üzere Maliye ve Sanayi Bakanlıklarınca belli edilecek nispetler üzerinden yok edileceği ifade edilmektedir.

Amortisman nasıl hesaplanır?

Normal Amortisman Yöntemi için Uygulama Örneği: Normal Amortisman Yöntemine göre iktisadi kıymete ait amortisman tutarını yıllık, aylık veya 3 aylık olarak hesaplayabilmek için aşağıdaki formüllerden yararlanabilirsiniz.

  • Cari Dönem Amortismanı (Yıllık) = Sabit Kıymet Alım Bedeli x Amortisman Oranı
  • Cari Dönem Amortismanı Bedeli (Aylık) = (Sabit Kıymet Alım Bedeli x Amortisman Oranı)/12
  • Cari Dönem Amortismanı Bedeli (3 Aylık) = (Sabit Kıymet Alım Bedeli x Amortisman Oranı)/4

Amortisman örnekleri

İşletme 18/02/2022 tarihinde 5.000 TL+ %18 KDV değerinde bilgisayar satın almıştır. Amortisman hesaplama ve muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır:

Bir duran varlık üzerinden amortisman ayırabilmek için ilk önce alınan varlığın işletme kayıtlarına geçmesi ve ayrıca envanter defterine de kaydedilmesi gerekir.

Bilgisayar alımına ilişkin muhasebe kaydı;

Hesap koduBorçAlacak
255-Demirbaşlar5.000,00 TL
191-İndirilecekKDV900,00 TL
100-Kasa5.900,00 TL

Yukarıdaki kayıttan da anlaşılacağı üzere demirbaş niteliğindeki bilgisayar alındığı tarihte gider olarak kayıtlara alınmamış ve sabit kıymet (duran varlık) yazılarak işletme hesaplarına geçmiştir. Bu aşamadan sonra amortisman ayırma işlemine başlanabilir. Amortisman, aylık, 3 aylık ya da yıllık olarak hesaplanabilir. Burada unutulmaması gereken nokta ilgili yılda gider yazılmayan amortisman tutarı sonraki yıllarda gider yazılamayacağıdır.

Maliye Bakanlığının yayımlamış olduğu ve linkini yukarıda paylaştığımız listeye göre göre bilgisayara ait faydalı ömür 4 yıl, amortisman oranı ise %25 tir. Gelelim satın aldığımız bilgisayarın amortismanı hesaplamaya.

Bilgisayarı 2022 yılında satın almıştık ve VUK Tebliği bize faydalı ömrünün 4 yıl olduğunu göstermişti. Bu durumda bilgisayarın alım bedeli olan 5.000 TL’nin 4 yıl içinde amortisman yazılarak itfa edilmesi yani gider yazılması gerekir. Bahsi geçen 4 yıllık faydalı ömür süresi 2022 yılı da dahil edilerek bulunur. Yani bilgisayarın 2022, 2023, 2024 ve 2025 yıllarında amortismana tabi tutulması gerekir.

Örneğimiz için itfa (Borcu azar azar ödeyerek kapatma, sönüm) süresinin sonuna kadar hesaplanacak olan yıllık amortisman tutarları ve birikmiş amortisman tutarları aşağıdaki gibi olacaktır;

YıllarAlış BedeliAmortisman OranıYıllık Amortisman TutarıBirikmiş Amortisman
20225.000 TL%251.250 TL1.250 TL
20235.000 TL%251.250 TL2.500 TL
20245.000 TL%251.250 TL3.750 TL
20255.000 TL%251.250 TL5.000 TL

Azalan Bakiyeler için Uygulama Örneği: Azalan Bakiyeler Amortisman Yöntemine göre iktisadi kıymete ait amortisman tutarını yıllık, aylık veya 3 aylık olarak hesaplayabilmek için aşağıdaki formüllerden yararlanabilirsiniz.

  • İlk yıl amortismanı (yıllık) = Sabit kıymet alım bedeli x Amortisman oranı x2
  • İlk yıl amortismanı (aylık) = (Sabit kıymet alım bedeli x Amortisman oranı x2)/12
  • İlk yıl amortismanı (3 aylık) = (Sabit kıymet alım bedeli x Amortisman oranı x2)/4
  • İlk yıldan sonraki yıllar için amortisman tutarı (yıllık) = Net defter değeri x Amortisman oranı x2
  • İlk yıldan sonraki yıllar için amortisman tutarı (aylık) = (Net defter değeri x Amortisman oranı x2)/12
  • İlk yıldan sonraki yıllar için amortisman tutarı (yıllık) = (Net defter değeri x Amortisman oranı x2)/4

Bu yöntem için karşımıza çıkan yeni kavram “net defter değeri” kavramıdır. Net defter değeri aşağıdaki formul ile hesaplanır.

Net Defter Değeri = Alış Bedeli – Ayrılan Birikmiş Amortismanlar

Örnek: İşletme 2022 yılında 10.000 TL + %18 KDV değerinde faydalı ömrü 5 yıl olan bir sabit kıymet almıştır. Azalan bakiyelere göre itfa süresinin sonuna kadar amortisman hesaplaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

İlgili sabit kıymetin alımına ilişkin muhasebe kaydı;

Hesap KoduBorçAlacak
255-Demirbaşlar10.000,00 TL
191-İndirilecek KDV1.800,00 TL
100-Kasa11.800,00 TL

Amortisman ayırmaya başlamadan önce ilgili varlığın amortisman oranını bulalım. Faydalı ömrü 5 yıl olan sabit kıymetin amortisman oranı normal amortisman yöntemi için %20’dir (⅕ yıl=%20). Ancak; hatırlayacağınız üzere azalan bakiyelerde %50’yi geçmemek üzere normal amortisman oranının iki katı uygulanacağı için örneğimizde uygulanacak amortisman oranı %40 (%20×2=%40) olacaktır.

Yukarıda belirttiğimiz formüle göre ilk Yıl Yıllık Amortisman Tutarı ise 10.000 x %40 = 4.000 TL ve ilk yıla ilişkin birikmiş amortisman tutarı da yine 4.000 TL’ye eşit olacaktır.

Yine yukarıda belirttiğimiz formüle göre ikinci Yıl Yıllık Amortisman Tutarı ise net defter değeri üzerinden hesaplanacağı için öncelikle net defter değerini bulmamız gerekecek.

Net Defter Değeri = 10.000 TL (alış bedeli) – 4.000 TL (ilk yıl birikmiş amortisman tutarı) = 6.000 TL

Bu durumda ikinci Yıl Yıllık Amortisman Tutarı ise 6.000 TL (net defter değeri) x %40 (amortisman oranı) = 2.400 TL olacaktır. İkinci yılın sonunda birikmiş amortisman tutarı 6.400 TL (4.000 TL + 2.400 TL) olacaktır.

Bu şekilde bütün yıllar hesaplanmış amortisman tutarları aşağıdaki tabloda belirtildiği gibi olacaktır.

YıllarAlış BedeliAmortisman OranıÜzerinden Amortisman Hesaplanacak Tutar (Net defter değeri)Yıllık Amortisman TutarıBirikmiş Amortisman
202210.000,00 TL%4010.000,00 TL4.000,00 TL4.000,00 TL
202310.000,00 TL%406.000,00 TL2.400,00 TL6.400,00 TL
202410.000,00 TL%403.600,00 TL1.440,00 TL7.840,00 TL
202510.000,00 TL%402.160,00 TL864,00 TL8.704,00 TL
202610.000,00 TL%401.296,00 TL1.296,00 TL10.000,00 TL

Dikkat edilirse en son yıl olan 2026’da kalan net defter değerinin tamamı amortisman olarak ayrılmıştır. Bu durum azalan bakiyeler yönteminin son yılı için unutulmaması gereken ayrıcalıklı bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.